Ebû Saîd el-Hudrî radıyallâhü anh’den rivayetle: ‘Rasûlüllah sallallâhü aleyhi vesellem buyurdu ki: “Her hangi bir kimse, he-lâl bir mal kazanır da ondan kendisi dışında Allah’ın yarattığı bir kimseye giydirirse, o mal o kimse için bir zekât/arınmadır.”
Rasûlüllah sallallâhü aleyhi vesellem buyuruyor ki: “Amel-lerin en faziletlisi, mü’min bir kimsenin avretini örtecek bir el-bise vererek yahut açken onu doyurarak ya da bir ihtiyacını karşılayarak sevinmesini sağlamaktır.”
“Kim bir Müslüman’a bir elbise giydirirse, giydirdiği elbise-den bir parça o kişinin üzerinde bulunduğu müddetçe mutlaka Allah’ın koruması altındadır.”
Abdullah İbn Mes’ud radıyallâhü anh’den rivayetle: “Kıyâmet gününde insanlar, hiç olmadıkları kadar çıplak, hiç olmadıkları kadar aç, hiç olmadıkları kadar susuz, hiç olmadıkları kadar da kederli olarak diriltileceklerdir.
Allah için giydirmiş olanı, Allah giydirir. Allah için yedirmiş olanı, Allah yedirir. Allah için içirmiş olanı, Allah içirir. Allah için çalışmış olanı, Allah zengin kılar. Allah için affetmiş olanı, Allah affeder.”
Rasûlüllah sallallâhü aleyhi vesellem buyuruyor ki: “Her-hangi bir Müslüman, elbise ihtiyacı olan bir Müslümana bir el-bise giydirirse, Allah ona, cennetin yeşil elbiselerinden giydirir. Herhangi bir Müslüman aç bir Müslümanı doyurursa, Allah ta onu cennet meyvelerinden doyurur.”