• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/Emet-Babuk-Bey-A%C5%9Fevi-167069560520459/
  • https://www.instagram.com/emet_babuk_bey_asevi/
ANADOLU EĞİTİM,KÜLTÜR VE AHLAK DERNEĞİ

Nezir/Adak Kurbanı

Yüce Allah’ın rızasını kazanmak ve Onu yüceltmek için bir kurban adanması hâlinde, onu kesmek vâciptir. Çünkü; namaz, oruç, kurban gibi ibâdet cinsinden herhangi bir şeyi adayan kimse, onu yerine getirme konusunda Allah-ü Teâlâ’ya söz vermiş demektir.
Allah-ü Teâlâ buyuruyor ki: “(Mü’minler) adaklarını yerine getirsinler.”
Rasûlüllah (s.a.v.) buyuruyor ki: “Kim tâat olan bir şeyi nezrederse, onu yapsın. Günah olan bir şeyi nezrederse yapmasın.”
Nezredilen bir kurbanın kesilmesinin borç olması için şu şartların yerine gelmesi gerekir:
1) Kurban olarak adanan hayvan, vâcip kurbanlar cinsinden olmalıdır. Meselâ hindi veya horoz adamakla nezir yerine gelmez; çünkü horoz ve hindiden kurban kesilmesi câiz değildir.
2) Adanan kurban, adayanın kendisine zâten vâcip olan bir kurban olmamalıdır. Meselâ zengin biri: “Eğer şu işim olursa, bu bayramda kurban keseyim” dese, kestiği kurban nezir yerine geçmez. Ancak kurbandan ayrı bir de nezir kurbanı keserse, o takdirde adak yerine gelmiş olur.
3) Nezredilen kurban, Allah'a ma’siyet cinsinden olmamalıdır. Oğlunu, Allah’a kurban etmeyi adamak gibi.
4) Nezredilen kurban, başkasının malı da olmamalıdır. Ancak kendi malından kurban adanabilir.
5) Nezredilen kurban, yerine getirilmesi muhal/imkânsız bir şey de olmamalıdır. Geçmiş bir zaman için kurban adamak gibi.
İbn Abbas (r.a.)’den rivâyetle; Bir adam Rasûlüllah (s.a.v.)’e gelerek: “Benim bir deve boğazlamak üzere verdiğim sözüm var, deve alabilecek güçteyim; fakat deve bulamıyorum ki satın alayım, ne yapmalıyım?” diye sordu. Nebî (s.a.v.) de O’na, yedi davar alarak kurban etmesini, emretti.”
Adak kurbanının etinden sahibi yiyemediği gibi; bakmakla yükümlü olduğu âilesi, çoluk çocuğu, torunları, anası-babası, dede-ninesi ve dinen zengin sayılan kimseler yiyemez. Kurbanın tamamı fakirlere verilmelidir. Şâyet âilesi ve zengin olan kimseler bir miktar yiyecek olursa, o yenen miktarın kıymeti de sadaka olarak fakirlere verilmelidir.
Kurban bayramında kesmek üzere bir fakirin kurban alması da bir nevi nezir hükmündedir. O kurbanı kesmek artık fakir üzerine vâcip olur.

KAYNAK